Hercai

Gerçekten usandık artık. Nedir bu taş devri zihniyetiyle yazılmış dizilerin ot gibi türemesi??? Bıktık, gerçekten bıktık. Bir aralar Yeni Gelin diye saçma sapan bir dizi vardı ve çok eşliliğin gayet hoş, komik ve kabul edilici taraflarını millete yutturmaya çalışıyorlardı. Şimdide Hercai çıktı.

Acaba insanlarımızın ne gibi bir derdi varda bu tür ahlaksız dizilerin yayımlanmasına göz yumuyorlar? Gerçekten anlayamıyorum. Kadınlığa bir hakaret olan bu yapımı yayımdan kaldırmak aslında bütün kadınlarımızın topluca isteği olması gerekiyor, çünki dizide aşağılanan yanlızca baş karakter değil, bütün kadınlar aşağılanıyor. Ne demek istediğimi izah etmek için dizinin konusuna bir bakalım. Aslında hikaye çok basit bin kere anlatılmış: Mardin'in ünlü Midyat'ında iki kanlı bıçaklı aile: Şadoğulları ve Aslanbeyliler. Niçinmi kanlı bıçaklı, tahmin edin? Elbette Namus meselesi ! Başka ne olacak, tipik türk dramı işte. Aslanbeyliler Şadoğullarından intikamlarını almak için Aslanbeylilerin Veliahtı Miran sahte bir kimlikle (güya popüler iş adamı) Şadoğulların kızı Reyyan ile sahte bir düğünle evleniyor ve Zifafın ardından kızı terk ediyor. Bütün meselede böyle başlıyor. Çünkü Aslanbeylilerin kadın hükümdarı Azize torunu ve Veliahtının Reyyana aşık olacağını düşünemiyor. Kısacası evdeki hesap pazara uymuyor. Ama kimsenin bilmediği Miran evli, üstelik resmi nikahlı ! Hemde amcasının kızı Gönül ile, bunuda Azize Hanımın emriyle Reyyan'ı istemesi için Miran'ın kızkardeşi olarak tanıtıyorlar. Gönül'ün annesi ve Miran'ın aynı zamanda hem yengesi hemde kayınvalidesi olan Sultan'ı da Miran'ın annesi rolünde komedyaya dahil ediyorlar. Uzun lafın kısası: dizide namus namus diye yeri göğü inletiyorlar, ama bir kadın'ın eşi için kız istemesine gelince herşey normalmiş gibi es geçiyorlar. Peki bu durum namus ve ahlak anlayışımıza ne kadar uyuyor? Belki bazı kafalardan sorun değil gibi bir yanıt türeyebilir ama hangi aklı başında bir kadın böyle bir rezilliği kabul eder?

Fakat asıl sorumuz şöyle olması gerekiyor: Niçin Gönül'e böyle bir rol biçiliyor? Cevabımızı birkaç bölüm sonra alıyoruz: Meğer Gönül Miran ile henüz aynı yatağı paylaşmamış. Dizinin buradaki subliminal mesajına bakalım: Gönül Miran'ın nikahlı eşi ama eş statüsü havada çünkü kocasıyla Zifafa girmemiş, fakat Reyyan nikahsız olduğu halde daha değerli (milletin ardından silah ile koşmasına aldanmayın, Aslanbeylilerin hizmetlilerinin hareketlerine dikkat edin derim). Yani Miran'ın eşi sayılabilmek için illa aynı yatağı paylaşması gerekiyor, aksi takdirde kağıt üzerinde evli olsa bile Gönül bir hiç. Gerçektende ona bir hiç gibi davranılıyor.

Peki bütün bu acılarla dolu hikaye boyunca Reyyan ne yapıyor? Hiç birşey yapmıyor, pardon, tek birşey hariç: Ağlamak! Şimdiye kadar yayımlanan 6 Bölüm boyunca Reyyan ağlamaktan başka birşey yapmadı, Reyyan'ın döktüğü gözyaşı ile Türkiyede kuraklığın bitmesi gerekiyor.

Aynı şekilde Gönül de ağlamaktan ve ortalığı döküp kırmaktan başka birşey yapmıyor, ama son bölümde bir değişikliğe tanık olduk: İlacını vakitlice almamış manyaklar gibi ortalığı kırıp dökmek ve haykırmayı Reyyan Gönül'den devraldı. Herhalde iki Kuma bu rol bütün ömürleri boyunca aralarında paylaşmaya mahkumlar.

Şimdi birde Miran'a bakalım. Dizinin büyük kahramanı, intikam ateşiyle yanan Miran, unutmayalım birde yakışıklı Miran. Sürekli pazılarını göstermekten yorulmayan, ağır çekimlerle heybetini sergileyen Miran. Herkese bağıran, aşağılayan, tokatlıyan, ikide bir silah çeken sevimsiz Miran.

Akın Akınözüne biçilen rol hiç uymamış, insan ısınamıyor bir türlü ona. Şimdi belki bazı bayanlar bana itiraz edecek, ama hikayedeki Miran zekasını kullanan her kadın için sevimsiz. Onun yanında Azize bile sevimli duruyor. Şu dizinin birtane harika karakteri var o da Sultan. Gülçin Santırcıoğlu acaip başarılı oynuyor rolünü.

Diğer bir soruda: RTÜK bu duruma niçin el atmıyor? Sultan Süleymanın haremi gösterilince millet baygınlık geçiriyordu, ama namussuzluk ve ahlaksızlığa gelince herşey mübah. Yakında dizideki ufacık yavrucağıda gelin yaparlarsa hiç şaşmam.